Robyn Carr - Virgin River Serisi


Uzun bir aradan sonra böyle güzel bir seri ile yeniden buradayım 😊😊😊



20 kitaplık bir seri bizde ise sadece 3 kitabı mevcut bunun sebebini tahmin etmek imkansız demek isterdim ama işte epsilon ve lanet politikası sağ olmasın hatta batsın ve telifini aldığı yazarların kitapları artık başka yayınevlerinden seri bir halde çıksın 😈😈 ehh bu konuda böyle düşünen tek insan olmadığım da aşikar olduğu için rahatım ayrıca 😛😛

Neyse konumuza dönersek küçük bir kasaba ve yolu buraya düşen insanlar ve değişen hayatlarını okumak cidden çok güzeldi. İlk kitapta şehirdeki hastanede hemşire ve ebe olarak çalışırken eşini yaşanan bir hırsızlık sırasında kaybeden Melinda'nın bir ilanda güzel ve küçük kasabada hemşire aranıyor ilanı ile Virgin River kasabasına yola çıkması ve kasabaya vardığında ilanda vaat edilen şartların koca bir yalan olmasını görünce geri dönmeye karar verdiği sırada doktorun verandasına bırakılan yeni doğmuş bir bebek görmesiyle biraz daha kalmaya karar verir bu sırada doğumu yaklaşan bir kadın da Mel'in doğumunda olmasını isteyince süre biraz daha uzar. O arada kasabanın toplanma yeri olan barın sahibi Jack'te  Mel'i görür görmez aşık olmuş ve onun kalması için ona vaat edilen kulübenin tamirini gizlice halleder. Sonrası gelsin bolca doğum haberi 😂😂

İkinci kitapta Jack'in barında yemekleri yapan ve deniz piyadelerindeyken de askeri olan John(daha çok herkes ona peder diye sesleniyordu) ve kocasının şiddetinden 3 yaşındaki oğlu ile kaçarken yolu kasabaya düşen Paige'nin hikayesiydi 

Üçüncü kitap ise Jack'in deniz piyadelerindeyken askeri olan Mike ve Jack'in kardeşi Brie hakkındaydı.

Bu seri doğum hakkında baya bilgi vericiydi hem de baya fazla. Bu sayede ebelerin zorlu bir işi olduğu daha iyi öğrendim 😆😆. Sonra serinin 3.kitabında çevirmen ve editörün ilk 2 kitap boyunca peder diye yazdıklarını 3. kitapta birden ingilizce olarak bırakmaları baya anlamsız geldi hani ilk iki kitabı okumasam adamın(ki kendisi John oluyor) adını preacher sanacağım. Ve son 2 kitabın edisyonu da çok özensiz geldi. Özellikle de son kitap edisyon konusunda berbattı diyebilirim. Satır sonunda kelimeler sığmayınca hani Türkçemizde bunun da kuralı vardır hecelemeye uygun olarak kelime ayrılır ama bu kitapta hiç hecelemeye uygunmuş değilmiş kafalarına göre ayırmışlardı kelimeyi aşırı sinir bozucu bir durumdu. Epsilon ve özensizlikleri görmezden gelinirse çok güzel bir seri okudum keşke yazardan vazgeçseler de bu seriyi novella yayınları alsa tam onlara uygun bir seri geri kalan 17 kitabı da okumak isterdim ben ki kitaplar da birbiri ile alakalı ve kendi kitabı bitince karakteri diğer kitaplarda da aktif halde çok güzel görüyoruz. Her kitabın bitişi de diğer kitaplar için bir ipucu ve merak konusu. Ahh ahh dediğim gibi keşke yazarı epsilon değil de novella yayınları almış olsaydı seri tam onlara göreydi. Marie Force tadında ve bence daha iyi bir yazar Robyn Carr. Neyse işte uzun lafın kısası güzel bir seriydi ve böyle kasaba romanları sevenler için kaçırılmayacak bir yazar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

BLOG DESIGN BY BİR OTAKUNUN DÜNYASI