Zamansız Gelen Finaller ve Laura Landon-Masum Yalan


Ya ben bayadır burayı ihmal ettim. :( Ama  bir sorun neden ihmal ettim. Çünkü üninin final haftasındaydım. Ve düşünün Rita Hunter-Kalbin Ateşi'ni hala bitiremedim. Hep o sınavlar yüzünden :'(







Ama bunun yanında bitrdiğim şeyler de oldu. Örnek mi bizim bölümün ve son sınıfın ilk döneminin korkulu rüyası evrim dersi ve notlarını bitirdim. :D Üstüne üstlük sınıfta evrimden geçen 5 şanslı arasındayım. :p Evrimin yanı sıra Laura Landon-Masum Yalan kitabını da bitirdim. B| Yalnız zatenn finallere başlarken son 40-50 sayfam vardı okudum bitti.






 Leydi Grace Warren, babası onu ahlaksız bir adam olan Lord Fentington'a sattığında, kendisini sefil bir hayattan kurtarmak için esaslı bir hamle yapması gerektiğini biliyordu. Viktorya dönemi İngiltere'sinde bir kadını değerli kılan tek bir özelliği vardı: iffeti. İffeti olmadığı takdirde, onu ne Fentington ne de başka bir adam isteyecekti. Fakat en azından özgür olacaktı. Artık sıra o önemli geceyi yaşayabileceği bir adam bulmaktaydı; ona sorular sormayacak, başka isteklerde bulunmayacak bir adam... Çünkü her şeyini riske atmaya hazırlanan bir kadın için, bu görevi vereceği adam herhangi bir adam olamazdı.

Raeborn Dükü Vincent Germaine iki karısını da doğumda kaybettikten sonra bir daha asla evlenmeyeceğine dair yemin etmiştir. Bir vârise sahip olabilmesi için kaybedilen hayatlar nedeniyle suçluluk duygusu ve acı içinde yaşarken, ihtiyaçlarını artık yalnızca Londra'nın en tedbirli cariyeleriyle karşılamaktadır. Fakat büyüleyici bir yabancıyla geçirdiği tutkulu bir gecenin başka bir hayatı daha riske atmış olabileceğini öğrendiğinde Vincent, hiçbir şeyden şüphelenmeyen o kadını bulmak için yola koyulur ve karşısında eşsiz bir cesareti ve güzelliği olan güçlü bir kadın bulur. Peki, tüm zorluklara rağmen, çaresizlikleri tarafından bir araya getirilen bu iki yabancı gerçek aşkı bulabilecek mi?
(Tanıtım Bülteninden)


 Tanıtım yazımızdan da anlaşılacağı gibi kızımız Grace'yi sadistin tekiyle yapacağı evlilikten kurtarmak için tek bir gece gerekiyordu. Bunu ona verebilecek tek arkadaşı da İngiltere'nin en ünlü genelevinin sahibi olarak bilinen Madam Genevieve'dir.

Oğlumuz Vincent ise ölen 2 eşini de doğumda kaybettikten sonra lanetlendiğini düşünüp artık evlilik düşünmeyip kendini mülklerine adamıştır. Tabi perşembe akşamları hariç. Perşembe akşamları soluğu Madam Genevieve'nin mekanında alıyor. Ehh adam ne yapsın? Kendini lanetlenmiş sayıyor haliyle çocukta isteyemiyor. Bir yerde stres atması da gerek en iyisi Madam Genevieve diyerek orda takılıyor.

Ya işte ben anlatınca kendimi tutamıyorum böyle romanı baştan yazasım geliyor ve bol spoili oluyor. O yüzden direkt sadede geliyorum. Sıkı durun! Bir perşembe akşamı Vincent'e Madam Genevieve Grace'yi sunar. Vincent o gece hem Grace'nin güzelliğine dayanamaz hem de o gün bakmaya söz verdiği kuzeni yüzünden çok içmiştir. İşte velhasılı kelam ertesi gün Madam'a "O kimdi? Adı neydi? Hamile kalmış olabilir." diyerek Madam'dan Grace'nin adını öğrenmek ister. Tabi o ara Vincent, Grace'nin sosyeteden olduğunu düşünmemektedir. Hamileyse işte ona kalacak yer ayarlayıp ihtiyaçlarını karşılamaktır tek düşüncesi. Ama Grace'yi kız kardeşi ve eşinin verdiği davette piyano çalarken görünce artık evlenmek zorunda kalırlar. 

Gerisini de anlatsam mı? Başlarına çok olaylar geliyor. Vincent vuruluyor. Kaldıkları ev ateşe veriliyor. Sonracığıma Grace bir davet sonrasında at arabalarının önüne itiliyor. Tamam tamam yeter bu kadar gerisini siz kitaptan okuyun. ;)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

BLOG DESIGN BY BİR OTAKUNUN DÜNYASI